Kekova Adası, Antalya’nın Demre ilçesi sınırlarında, denizin kucaklaştığı Kaleköy ve Üçağız’ın maviliklerine nazır, coğrafi bir cüce olmasına rağmen tarihi zenginlikleriyle dev bir ada. Bu bölgede pek çok ada olmasına rağmen, Kekova, 4,5 km uzunluğu ve 500 metre genişliğiyle bu adalar arasında adeta bir titan. “Kekova” ismi, sadece bu heybetli adanın değil, aynı zamanda çevresini saran Kaleköy ve Üçağız gibi yerleşimleri de kucaklayan geniş bir körfezin de adıdır.
Batı Antalya’nın henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş köşelerinden biri olan Kekova, antik dönemlerin sessiz tanıklarıyla dolup taşan bir cennet. Deniz seviyesinin milenyumlar boyunca yavaş yavaş yükselmesiyle, zamanın derinliklerine gömülen arkeolojik eserler, Kekova’nın kıyılarına adeta bir sanat galerisi niteliği kazandırmıştır.
Dokunulmamış sahil şeritleri, suların altında kalan lahitler, zamanla sular altında kalmış antik kentler, mağara mezarları ve büyülü güzellikteki koylarıyla Kekova, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkaran doğal bir müze. Bu eşsiz bölge, tarihin ve doğanın kusursuz birleşimiyle, kültürel mirasıyla ve doğal güzellikleriyle adeta bir dünya harikasıdır.
Olimpos ile ilgili detaylı bilgileri ve Olimpos’a dair her türlü bilgiye Olimpos Gezi Rehberi içeriğimizden ulaşabilirsiniz.
Kekova Hakkında
Kekova Adası, Antalya’nın tarihi Demre ilçesine kıyasla denizde asil bir duruşla belirir. Bu ada, Akdeniz’in kristal sularında bir mücevher olarak parlar. Kekova, sadece adanın kendisini değil, aynı zamanda ana kara ile adanın arasında uzanan deniz parçasını ve adanın çevresindeki kıyı bölgelerini ifade eden bir coğrafi terimdir. Ülkemizin Akdeniz sahil şeridindeki en büyük adası olan Kekova Adası, Teke yarımadasının denizle kucaklaştığı noktada, Kaş ile Demre’nin ortasında kayalık bir yapıyla yükselir.
Kaş’tan yola çıkarak Kekova’ya doğru ilerlerken, denizle karşılaşan Sıcak Yarımadası’na ulaşılır. Ardından, Toprakada ve Karaada’nın sarp yüzleriyle karşılaşılır. Bu coğrafi yapıların ötesinde, tarih boyunca deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle antik çağların izlerini sular altında saklayan Kekova Adası yer alır. Bu adanın ve etrafındaki kıyıların toplamda 360 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bölgesi, özel koruma statüsü altındadır.
Antik Likya medeniyetinin kalbi olan bu bölge, Myra ile birlikte Likya’nın en önemli yerleşim merkezlerinden biri olarak tarih sahnesindeki yerini alır. Kekova Adası’nda, denizin maviliklerine karışan Kaleköy’ün zıttında, MS 2. yüzyılda doğal afetlerle suların altına gömülmüş Dolkisthe Antik Kenti’nin izleriyle karşılaşılır. Bu alan, Kekova Batıkşehir olarak bilinir.
Akdeniz’in bu sakin köşesi, aynı zamanda Geyikova Adası olarak da anılır. 1635 metre yüksekliğe sahip olan adanın ana karaya olan uzaklığı yaklaşık 500 metredir. Bu stratejik ve tarihi bölge, 1990 yılında ‘Kekova Özel Çevre Koruma Alanı’ olarak ilan edilmiştir, bu sayede doğal ve kültürel zenginlikleri korunmaya alınmıştır.
Tarihin, doğanın ve günümüz yaşantısının eşsiz bir harmanlandığı bu bölge, coğrafi yapısı sayesinde doğal bir liman özelliğine sahiptir. I. Dünya Savaşı sırasında, Rauf Orbay’ın önderliğindeki Hamidiye Zırhlısı için bir sığınak olmuştur. Adanın kayalıklarında, deniz erlerinin eliyle çizilmiş dev bir Türk bayrağı ve ‘Hamidiye Hatırası’ yazısı tarihle bugünü birleştirir.
Kekova ve etrafındaki yerleşimler, Akdeniz yat turizminin en prestijli duraklarından biri haline gelmiştir. Üçağız Köyü ve antik Simena olarak bilinen Kale, bu bölgenin kıyıdaki en önemli yerleşim alanlarıdır. Bu eşsiz coğrafya, tarihin ve doğanın kucaklaştığı bir buluşma noktasıdır.
Kekova’ya Nasıl Gidilir?
Kekova, Antalya iline bağlı bir doğal güzellik ve arkeolojik zenginlik merkezidir. Antalya’nın 175 km batısında, Demre’nin 33 km güneybatısında ve Kaş’ın 35 km doğusunda yer alırken, Dalaman’dan ise 180 km mesafededir. Kekova Adası, huzurlu doğası ve tarihi kalıntılarıyla ziyaretçilerini cezbeder; ancak adanın üzerinde yerleşim bulunmamaktadır. Kekova’ya en yakın yerleşim yerleri, adanın hemen karşısında yer alan Kaleköy ve Üçağız köyleridir. Bu iki köy, bölgenin denize kıyısı olan tek yerleşim merkezleridir ve Kekova’nın doğal güzelliklerine ve tarihi zenginliklerine kolay erişim sağlar.
Eğer havayoluyla Kekova’ya ulaşmayı planlıyorsanız, Antalya veya Dalaman havalimanlarını tercih edebilirsiniz. Antalya Havalimanı, Kekova’ya 175 km uzaklıkta olup, buradan Kekova’ya kara yolu ile seyahat edebilirsiniz. Araç kiralama hizmetleri ya da özel transfer seçenekleri ile Antalya Havalimanı’ndan Kekova’ya ulaşım oldukça kolaydır.
Antalya’dan Kekova’ya karayolu ile ulaşım için; Kemer-Kumluca istikametini takip ederek, Demre ilçesine varılır. Demre’den sonra Sanayi Sitesini geçip, yaklaşık 2 km ilerlediğinizde Kekova yön levhasını göreceksiniz. Bu levhadan sola dönerek, 15 km’lik bir yolu takip ederek Üçağız Köyü’ne varabilirsiniz.
Eğer Kekova’ya otobüsle seyahat etmek isterseniz, bölgeye en yakın otogar Kaş ilçesindedir. Ancak, Kaş otogarından Kekova’ya doğrudan minibüs seferleri bulunmamaktadır. Bu nedenle Kaş otogarından taksi veya özel transfer hizmetleri ile Kekova’ya ulaşabilirsiniz. Kekova, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Ulaşım yöntemine karar verdikten sonra, bu eşsiz bölgenin keyfini çıkarabilirsiniz.
Kekova Gezilecek Yerler
Türkiye’nin güney sahilinde, Antalya iline bağlı Kaş ilçesine yakın, sakin ve doğal güzellikleriyle ünlü Kekova bölgesi, tarih tutkunları ve doğaseverler için ideal bir destinasyon sunmaktadır. Kekova, hem karada hem de denizde birçok keşfedilecek yere sahip. İşte Kekova’da gezilecek en iyi yerler:
1.Batık Şehir
Kekova’nın en ünlü cazibe merkezlerinden biri, denizin altında kalan antik şehridir. M.S. 2. yüzyılda gerçekleşen bir deprem sonucu sular altında kalan bu antik şehir, tekne turlarıyla ziyaret edilebilir. Kristal berrak suların altında, antik yapıların kalıntılarını görmek büyüleyici bir deneyimdir.
2.Simena Kalesi (Kaleköy)
Kekova’nın karşısında yer alan bu küçük köy, tepesindeki Bizans dönemine ait kale ile ünlüdür. Kaleden, Kekova’nın muhteşem manzarasını izleyebilir ve antik tiyatronun kalıntılarını görebilirsiniz.
3.Tersane Koyu
Bu doğal koy, hem tarihi kalıntıları hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Antik dönemde gemi yapım ve onarım faaliyetlerinin yapıldığına inanılan bu alanda, Bizans dönemine ait kalıntılar da bulunmaktadır.
4.Üçağız Köyü
Eskiden Teimioussa olarak bilinen bu şirin balıkçı köyü, tarihi kalıntıları, deniz ürünleri restoranları ve otantik atmosferiyle ünlüdür.
5.Kekova Adası
Kekova, aynı zamanda bir ada adıdır. Bu ada, doğal güzellikleri, yüzme ve dalış noktalarıyla popülerdir. Ayrıca, adanın doğusundaki birçok mağara ve koy, keşfetmek için idealdir.
6.Gökova Koyu
Bu koy, mavi suları, beyaz kumları ve etkileyici doğasıyla ünlüdür. Özellikle yaz aylarında yüzme ve su sporları için idealdir.
Sonuç olarak, Kekova, hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginlikleriyle unutulmaz bir tatil destinasyonudur. Denizin mavi sularında yüzerken antik tarihin izlerini keşfetmek, bu bölgeyi özel kılan deneyimlerden sadece biridir.
